2017 yılı tüm mahsüllerde olduğu gibi dekar başı verimlerde kinoa üreticisinin de yüzünü güldürdü. Hem yılın hem de yapılan çalışmaların neticesinde üreticilerimizin elde ettiklerde bu yıl ortalamaların yüksek olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Tabi yıllardır sürdürdüğümüz çiftçimizi bilgilendirme çalışmalarınında payı çok büyük. Çiftçilerimiz kendi bireysel becerisini bizim yönlendirmelerimizle birleştirerek büyük işlere imza atmaya başladı. Bugünü daha iyi anlamak için biraz geçmişe gitmek gerekirse, geçmişte gerek tohum tercihleri gerekse tarım sezonu içerisinde yapılan eksik veya yanlış uygulamalar neticesinde kinoada verimler ortalamanın çok altında kalmaktaydı. Son birkaç yıldır 30'dan fazla çeşidi Tarım Bakanlığımızın destekleriyle tüm ülke genelinde deneme şansımız oldu. Tohum çeşitlerini bölgesel iklim koşullarına göre sınıflandırdık.
Derneğimizin çiftçilerine sağladığı teknik hizmetler ve üreticiyi bilgilendirme çalışmaları neticesinde ürünün üretiminin yaygınlaşırken çiftçimizin bu ürüne daha hızlı adapte olmasını sağlıyor. Bizim paydaşlarımıza karşı en önemli sorumluluklarımızdan biri onları üretim
sürecince yalnız bırakmamak. Tüm sezon boyunca sürekli yanlarında olmaya gayret ediyoruz. Çünkü biz onların yanlarında olursak üretici verimini arttıracak, ürününün kalitesini arttıracak. Bu durumda da hem üretici hakettiği yüksek gelir imkanına kavuşacak hemde sanayici talep ettiği kalitede ürünü temin edebilecek.
Yıl boyunca lokal bilgilendirme toplantıları tertip ediyoruz. Ayrıca 2 yıldır İstanbul'da ulusal düzeyde kongreler düzenliyoruz. Bir diğer çalışmamızda kinoa tarımını ve sektörünü A'dan Z'ye anlatan kitapçıkların, el rehberlerinin hazırlanması. Bunları da bizi arayıp bilgi talep eden üreticilerimize kılvauz olması maksadıyla gönderiyoruz. Dileyenler mail ortamında da bu kitapçıklara sahip olabiliyorlar. Aynı zamanda bu yıl Tarım Bakanlığımız tüm ülkedeki İl/İlçe Müdürlüklerine bu kitapçıkları gönderecek. Aynı çalışmayı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Odaları nezdinde tertip ediyoruz. Burada iki amacımız var; her bölgede bu işi bilen yetkililer yaratmak ve çiftçiyi yanlış yönlendirmelerden korumak. Çünkü özellikle internette kinoa tarımını bilmeyen ama çiftçiyi yanlış yönlendiren ve sektörü manüpüle etmeye çalışan çok sayıda şahıs var. Üreticilerin bu şahıslara ve firmalara karşın dikkatli olması gerekiyor. Çünkü siz ilk düğmeyi yanlış iliklerseniz geri kalanlarda yanlış iliklenmeye devam ediyor, yıllardır tecrübelerimiz bize bunu gösterdi.
Bu yıl kinoa üretiminde dekar başına verimlerde belirgin bir yükseliş var. Üreticilerimizin %80'ı sulamasız kıraç alanlarda üretim yapmasına karşın beklediğimiz rakamların çok üzerinde verim alındığını gözlemliyoruz. Bir üreticimiz geçtiğimiz günlerde derneğimize teşekkür ziyaretine geldi. Konya Cihanbeyli'de kıraç bir arazide 200 dekarlık üretim gerçekleştirdiler. Ürünlerini de Mersin'den bir sanayi firması satın aldı. Bu üreticimiz o arazide en iyi yılda 350 kilogram buğday aldıklarını, bu rakamın kötü yıllarda 150 kilogramlara kadar düşebildiğini söyledi. Şimdi rakamlarla konuşmak gerekirse bugün buğdayda 250 kilogram verim alıyorsanız desteğiyle beraber cebinize girecek para 260-270 lira. En kötü şartlarda 200-250 lira arası masraf yapıyorsunuz. Tamamen kısır döngü, zaten 250 kilogramın altı zarar yazmaya başlar. Ancak bu çiftçimiz bu yıl kinoadan ortalama 190 kilogram verim almışlar, ürünlerini alan firma kaliteden memnun kalmış, 6,50 liradan ürünlerini pazarlamışlar. Yapılan masrafı düşünce cebine 900 liradan fazla net para kaldı. Böyle konuşunca hayal gibi geliyor ama hayır bu bizim yaptığımız işin gerçeği. O yüzden çiftçimiz yeniliklere açık olmalı. Bu kinoada olabilir başka bir üründe olabilir, ama araştırmacı olup fırsatları değerlendirmek bu dönemde çok önemli, aksi halde artık yerimizde bile sayma imkanımız yok.
Sulamasız arazilerde 250-260 kilogram verim alan üreticilerimizde var. Onlarda çok memnun, ama bu nitelikteki arazilerde ortalama verimlerin 220 kilogram seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Sulanabilir arazilerde ise bu rakam daha yüksek. Bu yıl 400 kilogram sınırı aşan 10'a yakın çiftçimiz var. Genel ortalama ise dekarda 330 kilogram.
Ürün fiyatları ise bu yıl geçen yılla paralel olarak ilerliyor. Tek değişen tüketim eğiliminin bu yıl çok keskin bir şekilde artması. Tabi bu durum sektör için pozitif bir gelişme. 2012'de henüz kimse kinoa nedir bilmezken sektörde faaliyet gösteren yalnızca 1 firma vardı, o da ürünü ithal getiriyordu. Yerli üretimin başlaması ve 2015 yılında derneğimizin faaliyete girmesi sonrası ardından da 5 yeni firmanın sektöre dahil olmasıyla sektör hızlı bir ivme kazandı. Bunların hepsi bakliyat firmasıydı. Bugün gelinen noktada ise başta un olmak üzere ekmek, pastane ve yan sektörlere de ürün çalışılmakta. Bu firmaların sayısı gün ve gün artmakta.
Bu yıl fiyatlar temiz ürünlerde ortalama 6-6.5 bandında seyrediyor. Fiyatlamalar kalibrasyona göre yapılmakta. Kötü diye tabir ettiğimiz ürünlerde, yani özellikle içerisinde yabancı ot tohumu, taş, kum, yaprak, sap gibi yabancı maddeler içeren ürünlerde bu rakamlar düşebilmekte. O yüzden üreticilerimize bir sorumluluk düşüyor, ürünü temiz bir şekilde teslim edeceğiz. Bugün nasıl ki diğer ürünlerde bu temizliği sağlıyorlar kinoada da aynını yapmaları gerekiyor. Yeni gelişen bir sektörde hızlı yol aldığımızı düşünüyorum. Bunlarda zaman içerisinde düzene girecektir.
Bu yılın ilk hasatları Adana, Mersin ve Hatay bölgesinden gelmeye başladı. Bu üreticilerimiz şubat ayının başından itibaren ekimi gerçekleştirebiliyorlar. Dolayısı ile daha erken hasat almaları söz konusu. Bölgede Türk gübre sektörünün önder firması olan Tekfen Holding / Toros Gübre büyük bir ekiliş gerçekleştirdi. Bu kurumun bölge çiftçilerine örnek olacağına inanıyoruz.
Önümüzdeki yıl dernek olarak bir strateji değişikliğine gideceklerini belirten TUKİYED yetkilileri, ''Kinoa özellikle son 1.5 yıldır oldukça fazla talep edilen bir ürün haline geldi. Öyle ki şuanda Türkiye'nin en büyük bakliyat firmalarından 2 tanesi sektöre girmek istiyor ancak ürün yetersizliği söz konusu. Bu yıla kadar üretim çalışmalarımızda her zaman üreticiyi ilk yıl küçük alanlarda üretim yapmaları yönünde yönlendirdik. Çünkü bir yandan bitkiyle ilgili çalışmalar devam ederken diğer yandan biz destek altyapımızı sağlamlaştırmalıydık. Üreticinin zarar etmesini hiçbir zaman istemedik, o yüzden küçük alanlarda bir deneme yapmalarını istedik. Ancak özellikle bu yıl gördük ki yapılan çalışmalar netice vermiş. İlk kez tarımı yapan çiftçiler dahi oldukça iyi verimler aldılar.
Öte yandan bizim bu yönlendirmemiz neticesinde Türkiye'nin çok farklı bölgelerinde küçük alanlarda üretilen az miktardaki kinoalar bir sorun teşkil etti. Bir firma ürün toplamak istediği zaman bir kamyonu doldurabilmek için yeri geliyor 10-12 üreticiyi dolaşması gerekiyor. Bu da hem maliyeti hem operasyon sürecini uzatıyor. Firmaların ihtiyacı sanayi kanadını hızlı bir şekilde besleyebilmek yönünde. Çünkü sanayinin iyi işleyebilmesi devamlı ve hızlı bir şekilde hammadde ihtiyacının karşılanması gerekli. Bundan 2 hafta önce üzüldüğümüz bir olay gerçekleşti, bir firmamız yurtdışından 250 tonluk bir kinoa siparişi almış, bizleri aradı hemen ürün bulmamız lazım 1 hafta vaktimiz var diye. Ancak Böyle bir ürünü 1 ton 2 ton tek tek toplamak mümkün değil. Haliyle sipariş yetişmedi. Gerçi yapılan görüşmelerle 1 aylık bir süre daha alındı ama anlık müdahale çok önemli.
Bu yıl şimdiye kadar dizginlediğimiz büyük üreticilerin de önünü açacağız. Tabi ki 10-20 dekarlarda üretimler devam edecek ama, gelişen pazara yerli ürünle cevap verilebilmesi için 100-200-500 dekarlı üretimlerin yaygınlaşmasını sağlamak istiyoruz.
Son olarak eklemek istediğim Bakanlığımızın kinoa konusunda çok titiz ve fedakar çalışmalar yürütmekte. Yeni Bakanımız Sayın Fakıbaba'ya bir ziyaret gerçekleştirdik, gelişmeleri aktardık. Biliyorsunuz derneğimiz ülkemizde kinoanın ÇKS'ye dahil edilmesi, TARSİM'e dahil edilmesi, kinoanın Tıbbi Aromatik Bitkier sınıfına alınması konusunda çalışmalar yapmıştı. Özellikle Tıbbi Aromatik Bitki sınıfına alınması bu tür bitkilerde dekara 100 lira İyi Tarım desteğinin alınması konusunda çok sevindirici olmuştu. Bu yılda Sayın Bakanımızdan mazot-gübre ve ürün bazlı destekleme talebimiz oldu. Kendileri çalışmanın yapılacağını belirtti. Bu süreci de yakinen takip etmekteyiz.
Aynı zamanda bu yıl ilk kez Tarım Kredi Kooperatifleri üreticilerden buğday, ayçiçeği, pirinç veya diğer ürünlerde olduğu gibi kinoa alımı yaptı. Ayrıca Bakanlıktaki temaslarımızda TMO'nun yine ürün toplaması yönünde taleplerimiz oldu. Çünkü ürünler tek lokasyonda toplanırsa maliyetleri düşürme ve toplu ürün alınması yönünde bize çok fazla artısı olacak. Bununla da ilgili çalışmalar devam ediyor.